Turco
Turco
BOYAS
Desde la playa veo cómo nadas
a lo lejos, muy cerca de las boyas.
Has hecho un pacto
con el vaivén tranquilo que las mece y te lleva
con tus gafas herméticas y oscuras
por caminos perdidos en el mar de la infancia.
Mientras nadas, penetras hasta el fondo
de un mito que me excluye,
como si el sexo fuese una alga muerta.
Soy la última boya
hacia la cual un día nadarás.
[De No estaba lejos, no era difícil]
ŞAMANDIRALAR
Plajdan görüyorum nasıl yüzdüğünü
uzakta, şamandıralara yakın.
Koyu renkli ve hava geçirmez gözlüklerinle
çocukluğunun denizinin kayıp yollarına seni götüren
ve sakince iki yana sallayan şamandıralarla
bir anlaşmaya vardın.
Yüzerken derinliklere
seks ölmüş yosun gibiymiş gibi
beni dışlayan bir efsanenin dibine kadar giriyorsun.
Ben en son kalmış şamandırayım
bir gün ona kadar yüzeceğin.
[Traducción al turco de Sibel Boray]